➤ www.e-haber.net’in haberine göre, manikür yaptıranların büyük bir kısmı tırnaklarının bir süre sonra daha kırılgan hale gelmesinden şikâyet ediyor. Oysa ki bazı basit ama etkili yöntemlerle hem manikürün dayanıklılığını artırmak hem de tırnak sağlığını korumak mümkün. İşte uzmanların önerdiği uygulamalar…
Tırnakları Korumanın İlk Adımı: Doğru Oje Uygulaması
Manikür işlemi sonrasında tırnaklar, çevresel etkilere karşı daha hassas olabilir. Özellikle sık sık oje ve aseton kullanımına maruz kalan tırnaklar zamanla zayıflar. Ancak bu durumu tersine çevirmek için birkaç basit teknik yeterli olabilir.
Oje sürmeden önce, mutlaka koruyucu bir taban katı uygulamak gerekir. Bu, tırnak yüzeyini ojenin kimyasal içeriğinden izole ederek daha az zarar görmesini sağlar. Ayrıca, ojenin daha uzun süre dayanmasına da katkıda bulunur.
Oje uygulamasını tamamladıktan sonra ise bir üst kat (top coat) kullanmak son derece faydalı. Üst kat, ojenin erken soyulmasını önler, parlaklık katar ve tırnakları dış etkenlere karşı bir kalkan gibi korur. Haftada bir kez bu üst katı yenilemek, manikürünüzün kalıcılığını ciddi oranda artıracaktır.

Aseton Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Aseton, oje çıkarmada etkili bir çözücü olsa da tırnaklara uzun vadede zarar verebilir. Bu nedenle uzmanlar, aseton içermeyen oje çıkarıcıların tercih edilmesini öneriyor. Eğer aseton kullanmak zorundaysanız, sonrasında mutlaka nemlendirici krem veya tırnak bakım yağı uygulayarak tırnağın doğal dengesini yeniden kazandırmalısınız.
Ayrıca sıcak su da tırnakların nemini çekerek onları kurutabilir. Manikür sonrasında bulaşık yıkarken, ellerinizi yıkarken ya da duş alırken ılık su tercih etmek bu etkiyi azaltır. Özellikle oje sürdükten sonraki ilk birkaç gün bu kurala dikkat etmekte fayda var.

Beslenme ve Takviyelerle İçten Güçlendirme
Tırnak sağlığı sadece dış bakım ile sınırlı değildir. İçten destekle de tırnaklarınızı güçlendirmek mümkün. Son araştırmalara göre, biyotin takviyesi tırnak kalınlığını artırırken kırılganlığı azaltıyor. Ancak her takviyede olduğu gibi, biyotin almadan önce mutlaka bir doktora danışılmalı.
Bununla birlikte protein, çinko ve demir bakımından zengin bir beslenme programı da güçlü tırnakların temelidir. Özellikle yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, badem ve kırmızı et, tırnak gelişimine katkı sağlar.

Tırnakları çok kısa kesmek ya da yanlış aletlerle kesmek de zayıflamalarına neden olabilir. Bu yüzden keskin bir tırnak makası kullanmak ve tırnakları çok kısa kesmemek gerekir. Günde 2-3 kez nemlendirici krem uygulamak, tırnakların esnekliğini ve nemini korumasına yardımcı olur.

Tırnak etlerinin de düzenli olarak ılık suyla yumuşatılarak nemlendirilmesi, manikürün daha düzgün görünmesini sağlar. Kuru tırnak etleri, sadece estetik açıdan değil, sağlık açısından da olumsuz etki yaratabilir.
www.ankarahaberler.com üzerinden yapılan bir değerlendirmeye göre, tüm bu adımlar bir araya geldiğinde hem manikürünüzün ömrü uzar hem de tırnaklarınız daha sağlıklı ve estetik görünür.

Hepimiz bakımlı ellere sahip olmak istiyoruz. Ancak estetik kaygılarla yapılan manikür işlemi, doğru şekilde desteklenmediğinde maalesef ters tepebiliyor. Doğru ürünleri ve yöntemleri kullanarak, hem güzellikten hem de sağlıktan ödün vermeden tırnaklarınızı korumanız mümkün.
Sağlıklı tırnaklar, aynı zamanda sağlıklı bir bedenin yansımasıdır. Ufak dokunuşlar, büyük farklar yaratır. Unutmayın, tırnaklarınız size kendinizi nasıl hissettiğinizi fısıldar.