İstanbul, Barışın Yeni Adresi Olabilir mi?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2022 yılında kesilen Rusya-Ukrayna barış görüşmelerinin yeniden başlaması için sürpriz bir açıklamada bulunarak müzakerelerin yeniden İstanbul‘da yapılmasını önerdi. Putin’in bu açıklaması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yoğun diplomasi trafiğini de beraberinde getirdi. Erdoğan, bu kapsamda hem Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hem de Putin ile kritik telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Ayrıca, 15 Mayıs’ta yapılacak olan görüşmeler öncesinde NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de Ankara’yı ziyaret edecek.
Putin’den Ön Koşulsuz İstanbul Teklifi
Putin, Moskova’da düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, “15 Mayıs Perşembe günü, müzakerelerin daha önce yarıda kesildiği yerde, İstanbul’da, doğrudan müzakerelerin özellikle de ön koşulsuz olarak yeniden başlatılmasını, hiç vakit kaybetmeden başlamasını öneriyoruz” ifadelerini kullandı. Bu çağrı, uluslararası diplomasi çevrelerinde yankı uyandırdı.
Putin’in bu çağrısı yalnızca diplomatik bir öneri değil, aynı zamanda Türkiye’nin barış sürecindeki stratejik rolünü de yeniden ön plana çıkarmış durumda. Bilindiği üzere, 2022 yılında İstanbul’da yapılan görüşmeler, taraflar arasında önemli bir diplomatik zemin oluşturmuştu. Ancak daha sonra savaşın şiddetlenmesiyle müzakereler askıya alınmıştı.
Erdoğan’dan Diplomasi Atağı
Putin’in açıklamasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk olarak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ardından Putin ile telefonda görüştü. Bu görüşmelerde, olası İstanbul müzakereleri için Türkiye’nin ev sahibi rolünü yeniden üstlenmeye hazır olduğu mesajı verildi. Diplomasi trafiği bununla da sınırlı kalmadı.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, 14-15 Mayıs tarihlerinde Antalya’da yapılacak NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı öncesinde, 13 Mayıs’ta Ankara’ya gelerek Erdoğan ile bir araya gelecek. Bu görüşme, NATO’nun müzakerelere bakışı açısından kritik bir buluşma olarak değerlendiriliyor.
Ayrıca, Erdoğan’ın son dönemde yürüttüğü aktif diplomasi, Türkiye’nin yeniden bölgesel barışın mimarı olabileceği yönünde umutları artırdı.
Zelenskiy’den Açık Çağrı: “Perşembe Günü Türkiye’de Putin’i Bekliyorum”
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, Rusya’ya tam ve kalıcı ateşkes teklifini bir kez daha yineledi. Zelenskiy şu ifadeleri kullandı:
“Diplomasi için gerekli zemini oluşturmak amacıyla yarından itibaren tam ve kalıcı bir ateşkesin sağlanmasını bekliyoruz. Ben Perşembe günü Türkiye’de Putin’i bekleyeceğim. Şahsen. Umarım bu sefer Ruslar bahane aramaz.”
Bu açıklama, sadece barış görüşmeleri açısından değil, aynı zamanda Putin’in Türkiye’ye gelip gelmeyeceği konusundaki merakı da beraberinde getirdi. Zelenskiy’nin doğrudan çağrısı, diplomatik baskıyı artırma amacı taşıyor olabilir.
Bu gelişmeler ışığında gözler, 15 Mayıs Perşembe günü İstanbul’da yapılması planlanan barış görüşmelerine çevrilmiş durumda. İlgili gelişmeleri ve anlık bilgileri takip etmek için Ankara Haberler bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.
Türkiye’nin Stratejik Konumu Güçleniyor
Türkiye, özellikle 2022’deki müzakerelerde oynadığı arabuluculuk rolüyle, uluslararası barış diplomasisinde aktif ve güvenilir bir aktör olduğunu göstermişti. Boğazlar Sözleşmesi’nden Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’na kadar birçok hassas konuda denge politikası izleyen Ankara, bu süreçte her iki tarafla da açık iletişim kurabilen nadir ülkelerden biri olarak öne çıktı.
Şimdi ise aynı rolü daha da güçlendirme fırsatına sahip. İstanbul’un tekrar görüşmelere ev sahipliği yapacak olması, sadece sembolik değil, aynı zamanda Türkiye’nin diplomatik gücünü yeniden hatırlatan bir gelişme.
Objektif Muhabir Yorumu
Bir muhabir olarak bu süreci yakından takip ettiğimde şunu açıkça söyleyebilirim: Barış, en az savaş kadar kararlılık gerektirir. Putin’in ön koşulsuz çağrısı, Zelenskiy’nin açık mesajları ve Erdoğan’ın diplomasi trafiği, bu kararlılığın önemli örnekleri. Ancak tüm tarafların aynı masaya oturması için güven, iyi niyet ve sürdürülebilir diyalog şart.
Umarız ki 15 Mayıs’ta İstanbul’da sadece taraflar değil, dünyanın gözü de barışa şahitlik eder. Tarafların tarihi sorumluluklarını unutmadan hareket etmesi, milyonlarca insanın kaderini değiştirebilir.
Source: www.ankarahaberler.com