Ankara – Türkiye’nin dört bir yanında, “Proje Okulu” olarak bilinen okullarda yapılan öğretmen atamaları, özellikle eğitim camiası ve veliler arasında büyük bir huzursuzluk yarattı. 20 bini aşkın öğretmenin kadro dışı bırakılması, birçok şehirde tartışmalara yol açarken, veliler ve öğrenciler bu duruma karşı tepkilerini dile getirdi. İzmir Atatürk Lisesi‘nde de benzer bir durum yaşandı; okulda 50 öğretmen kadro dışı bırakıldı ve öğrenciler, öğretmenlerine olan bağlılıklarını göstermek amacıyla okul bahçesinde oturma eylemi yaptı.
Atamaların ardından başlayan tartışmaların temelinde, yapılan atamaların “siyasi amaçlar” güttüğü iddiaları bulunuyor. Veliler, bu kararlara karşı büyük bir birliktelik oluşturarak, imza kampanyası başlattı.
Eylemci Öğrencilerden Pasif Direniş:
İzmir Atatürk Lisesi’nde öğrenciler, okul bahçesinde yapılan eylemde bir araya gelerek sosyal medyada büyük bir yankı uyandırdı. Öğrenciler, öğretmenlerinin kadro dışı bırakılmasının eğitim kalitesini olumsuz yönde etkileyeceği düşüncesiyle bu protestoyu gerçekleştirdi. Eylemde yer alan öğrenciler, test çözerken bile gösterdikleri direnişle dikkat çekti. Öğrencilerden Derya Tiryaki, öğrencilerin gösterdiği tepkinin, eğitime olan katkılarını net bir şekilde ortaya koyduğunu belirterek, “Bu çocuklar bizlerin çok çok üstündeler. Kimsenin ulaşamayacağı zekaya sahipler” dedi.
Veliler ve Öğrencilerden Ortak Tepki:
Veliler de öğretmenlerin kadro dışı bırakılmasına karşı seslerini duyurmaya çalıştı. Veliler, öğretmenlerin haksız yere görevden alındığını savunarak, bu kararın “siyasi” temellere dayandığını öne sürdü. Velilerden Faruk Zincir, atamaların torpil ile yapıldığını ve bu şekilde hak eden öğretmenlerin mağdur edildiğini ifade etti. Zincir, toplumun büyük bir kesiminin gösterdiği duyarsızlık karşısında, dayanışma ruhunun artması gerektiğini belirtti.
Tülay Taşdelen ise, öğrencilerin eğitim haklarının gasp edildiğini ve geleceğin şekillendirilmesinde bu tür haksızlıkların engellenmesi gerektiğini dile getirdi. Veliler, atamaların sınav dönemine denk gelmesinin de öğrencilerin motivasyonunu olumsuz etkilediğine dikkat çekti.
Okul Hafızasının Silinmesi Endişesi:
Atamaların okul hafızasında büyük bir kayba yol açacağı yönündeki endişeler, okuldaki öğrenciler ve öğretmenler arasında yaygın. Mete Coşkun, atamaların eğitimle hiçbir ilgisi olmadığını, aksine okulun hafızasını silmeye yönelik bir adım olduğunu belirtti. Coşkun, 50 öğretmenin kadro dışı bırakılmasının, öğrencilerin psikolojik gelişimini olumsuz etkileyebileceğini ve öğrencilerin kişisel ihtiyaçlarının dikkate alınmayacağını vurguladı.
Coşkun ayrıca, atamaların eğitimde kaliteyi artırmayı amaçladığına dair açıklamaların gerçeği yansıtmadığını ve bunun tamamen politik bir karar olduğunu dile getirdi. Eğitimde başarılı olmak için okul hafızasının önemli olduğunu belirten Coşkun, mevcut öğretmenlerin öğrencilere olan katkılarının yok sayılmasının eğitim sistemine zarar vereceğini söyledi.
Velilerden Milli Eğitim Bakanlığı’na Tepki:
Veliler ve öğrenciler, öğretmenlerin kadro dışı bırakılması kararının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gözden geçirilmesi gerektiğini savunarak, imza kampanyalarını hızla yaymaya başladılar. Coşkun, “Bugün imzalarımızı toplayacağız, yarın Milli Eğitim Bakanlığı‘na vereceğiz. Bu konuda ısrarcı olacağız” diyerek, mücadelenin sonuna kadar süreceğini belirtti.
İmza kampanyasına yoğun ilgi olduğunu ve bu süreçte halkın tepkisinin büyük olduğunu ifade eden Coşkun, eğitimdeki bu keyfi uygulamaların son bulması gerektiğini söyledi.
Eğitimdeki Krizin Derinleştiği Bir Dönem:
Türkiye’de eğitim sistemindeki tartışmalar, son yıllarda hızla büyüyen bir kriz haline geldi. Öğretmen atamaları ve proje okulları ile ilgili yapılan son düzenlemeler, eğitimde eşitsizliği daha da derinleştirirken, öğrencilerin ve velilerin karşılaştığı haksızlıklar gündemi meşgul etmeye devam ediyor.
Öğrencilerin ve velilerin gösterdiği tepkiler, bu tür politik kararların eğitim kalitesine olan etkilerini daha da görünür kılıyor. Eğitimde adalet ve eşitlik talebinin yüksek sesle dile getirildiği bu günlerde, konu ile ilgili yapılacak düzenlemeler büyük bir önem taşıyor. Eğitimdeki reformların, öğrencilerin gelişimini ve öğretmenlerin emeğini görmezden gelmeden yapılması gerektiği, bu süreçteki en büyük beklenti.
Eğitim alanında yaşanan bu tür keyfi uygulamalar, eğitim sisteminin temellerini sarstığı gibi, geleceğimizi inşa eden öğrencilerin motivasyonunu da zedeliyor. Öğretmenlerin kadro dışı bırakılması, sadece öğretmenleri değil, öğrencileri ve velileri de doğrudan etkiliyor. Eğitimde adaletsiz bir yaklaşım, toplumsal denetimin ve eşitliğin de önünü tıkıyor. Bu bağlamda, bu tür kararların siyasi temellerle yapılması, eğitim sisteminin bağımsızlığına zarar veriyor. Bir ülkenin geleceğini şekillendiren en önemli faktör eğitimdir, ve eğitimdeki bu adaletsiz uygulamalar bir an önce son bulmalıdır.
e-haber.net | www.e-haber.net