Depremin Ardından Gözler Tuz Gölü Fayına Çevrildi
Konya’nın Kulu ilçesinde meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki deprem, sadece bölge halkını değil, uzmanları da harekete geçirdi. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu, yaptığı açıklamada Tuz Gölü fay hattının potansiyel tehlikesine dikkat çekti. “Bu fay hattı 7 büyüklüğünde bir deprem üretebilir” diyen Seyitoğlu, bölgedeki yapılaşmanın gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Konya ve Ankara halkının uzun süredir deprem konusunda kendilerini “güvende” hissettiğini ifade eden Prof. Dr. Seyitoğlu, bu algının değişmesi gerektiğini söyledi. “Ankara ve Konya, sanılanın aksine sismik olarak güvenli bölgeler değil” ifadesiyle önemli bir uyarıda bulundu.
“Üç Ana Fay Hattı Ankara Civarında Kesişiyor”
Seyitoğlu, Ankara ve çevresindeki deprem potansiyeline dair yaptığı açıklamada şu bilgileri paylaştı: “Ankara civarında üç önemli fay hattı bulunuyor: Eskişehir fay zonu, Tuz Gölü fay zonu ve Kırıkkale-Erbaa fay zonu. Bu üç fay birbirleriyle etkileşim içerisinde.” Özellikle son yaşanan depremin Tuz Gölü fayına çok yakın bir bölgede gerçekleştiğini belirten akademisyen, bu durumun fay hattının karakteri hakkında yeni veriler sunduğunu aktardı.
“Bilimsel olarak Tuz Gölü fayının normal mi yoksa doğrultu atımlı mı olduğu tartışılıyordu. Bu deprem, normal fay karakterinde olduğunu gösterdi. Bu da demektir ki; bu bölge, düşündüğümüzden daha aktif bir fay yapısına sahip olabilir” diyen Seyitoğlu, bu bilgiler ışığında bölgedeki şehirleşme politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Binalar Dayanıklı Değil, Kentsel Dönüşüm Kaçınılmaz
Konya ve Ankara’daki yapı stoğu hakkında da değerlendirmelerde bulunan Seyitoğlu, kentsel dönüşüm çağrısında bulundu. Özellikle Ankara’nın birçok ilçesinde eski ve dayanıksız yapıların bulunduğunu, bu yapıların olası bir depremde ciddi risk taşıdığını söyledi. “Konya da Ankara da güvenli yerler değil. Binalarımızı depreme dayanıklı inşa etmek zorundayız. Kentsel dönüşüm sadece büyük şehirlerde değil, Anadolu şehirlerinde de acil bir ihtiyaçtır” şeklinde konuştu.
www.ankarahaberler.com sitesinde daha önce de benzer konularda uyarıların yapıldığı görülüyor. Özellikle son yıllarda deprem bilincinin artmasıyla birlikte, uzmanların sesine daha fazla kulak verilmesi gerektiği kamuoyunun ortak görüşü haline geldi.
7 Büyüklüğünde Deprem Olabilir Ama Ne Zaman?
Prof. Dr. Seyitoğlu’nun açıklamaları, Konya ve çevresi için ciddi bir deprem uyarısını beraberinde getiriyor. “Tuz Gölü fayının potansiyeline baktığımızda 7 civarında bir deprem üretebilecek kapasiteye sahip” diyen akademisyen, bu fayın geçmişte depremler üretmiş olduğunu fakat bunların çok uzun aralıklarla meydana geldiğini ifade etti. “Depremin tekrarlanma aralığı bin yıllarla ifade ediliyor. Bu da yakın zamanda büyük bir deprem olmayabilir anlamına geliyor. Ancak zaman veremiyoruz, çünkü bu doğanın takvimine bağlı bir durum” dedi.
Deprem Anında Neler Oldu?
Konya’da meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki deprem, yerin 18.73 kilometre derinliğinde gerçekleşti. Merkez üssü Konya’nın Kulu ilçesi olan bu sarsıntı, başta Ankara olmak üzere çevre illerden de hissedildi. Panik yaşayan vatandaşlar sokaklara dökülürken, yetkililer can ve mal kaybı yaşanmadığını açıkladı. Ancak yaşanan bu sarsıntı, büyük bir depremin habercisi olabilir mi sorusunu da akıllara getirdi.
Deprem sonrası sosyal medyada birçok vatandaş, yaşadıkları korkuyu ve endişeyi paylaştı. Özellikle çocuklu ailelerin yaşadığı panik, afet bilincinin toplumda yeterince yerleşmediğini de gözler önüne serdi.
Resmî Açıklamalar ve Uzman Tavsiyeleri
AFAD ve Kandilli Rasathanesi, depremin ardından hızlıca bilgilendirme yaparak vatandaşları sakin olmaya çağırdı. Bununla birlikte, afet çantası hazırlığı, güvenli toplanma alanları, bina dayanıklılığı gibi konular yeniden gündeme geldi.
Deprem uzmanları, sadece Konya ve Ankara değil, tüm Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunu hatırlatarak, “hazır mıyız?” sorusunun her zaman akıllarda tutulması gerektiğini vurguluyor.
Önlem Almak Hayat Kurtarır
Ankarahaberler.com muhabiri olarak şunu belirtmeliyim ki, bilim insanlarının uyarılarını dikkate almadan geçirdiğimiz her gün, potansiyel bir felakete davetiye çıkarıyor. Konya’da meydana gelen bu son deprem, bize çok açık bir mesaj veriyor: “Güvende olduğunu düşündüğün yerler, aslında en büyük riski taşıyor olabilir.”
Depremle yaşamayı öğrenmek sadece teoride kalmamalı. Pratikte; binalarımızı güçlendirmeli, afet çantalarımızı hazır tutmalı ve toplumsal farkındalığı artırmalıyız. Unutmayalım, doğa bizi affetmez ama biz doğaya karşı hazırlıklı olabiliriz.
Source: www.ankarahaberler.com