Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ürün Güvenliği Haftası Açılış Konferansı‘nda yaptığı açıklamalarla Türkiye’de ürün güvenliği politikalarında dijital bir dönüşümün müjdesini verdi. Bakan Bolat, özellikle e-ticaret platformlarında satılan ürünler için devreye alınacak yapay zeka temelli proaktif denetim sistemini kamuoyuyla paylaştı. Bu yeni modelle birlikte, vatandaşların çevrimiçi alışverişlerini fiziksel mağazalardaki kadar güvenli şekilde yapmaları hedefleniyor.
Bakan Bolat’ın verdiği mesajlar, yalnızca ticari aktörleri değil, aynı zamanda milyonlarca tüketiciyi de doğrudan ilgilendiriyor. www.ankarahaberler.com olarak detaylarını aktardığımız bu yeni dönem, ürün güvenliğinde hem dijitalleşmeyi hem de toplumsal farkındalığı artırmayı amaçlıyor.
Yapay Zeka Destekli Denetim Sistemi Devrede
Bakan Bolat konuşmasında, “e-Ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli proaktif denetim yaklaşımını hayata geçiriyoruz” diyerek yeni süreci şu sözlerle duyurdu:
“Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak.”
Her gün binlerce ürün, fiziki mağazalar yerine çevrimiçi platformlar üzerinden tüketiciye ulaşırken; bu hacmin oluşturduğu risklere dikkat çeken Bolat, teknolojik dönüşümle birlikte ürün güvenliği uygulamalarının daha da proaktif hale getirileceğini vurguladı.
Bu kapsamda geliştirilen yeni sistemde, yapay zeka destekli yazılım kullanılarak, platformlardaki riskli ürün içeriklerinin taranması ve olası tehlikelerin tespit edilerek hızlıca müdahale edilmesi mümkün olacak. Böylece kamu sağlığı için risk taşıyan ürünlerin dolaşımı ciddi oranda engellenecek.
Yurt Dışı Satışlara Yeni Düzenleme: Türkiye’de Yerleşik Temas Noktası Şartı
Bolat’ın açıklamaları sadece yerli satıcılarla sınırlı değil. Yeni düzenlemeler çerçevesinde, yurt dışı kaynaklı internet sitelerinden doğrudan satışa sunulan ürünler için de yeni bir zorunluluk getirildi. Bu bağlamda:
“Türkiye’de yerleşik bir iktisadi işletmeci bulunması zorunlu hale getirildi.”
Yani artık yurt dışı menşeili ürünlerin Türkiye pazarında yer alabilmesi için sorumlu bir tüzel kişiliğin ülke sınırları içinde bulunması gerekecek. Bu uygulamayla birlikte, ürünle ilgili oluşabilecek sorunlarda tüketici haklarının korunması daha etkin hale getirilecek.
Ek olarak, e-ticaret platformlarına ‘ürün güvenliği temas noktası’ belirleme zorunluluğu da getirildi. Böylece tüketiciler, bir ürünle ilgili şikâyet veya sorun yaşadığında doğrudan muhatap bulabilecek.
Denetim Rakamları Açıklandı: 708 Milyon Uygunsuz Ürün Tespit Edildi
Bakan Bolat konuşmasında geçmişe dönük denetim istatistiklerini de kamuoyuyla paylaştı. 2011 yılından bu yana devrede olan TAREKS (Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi) kapsamında şimdiye kadar:
49 milyar sanayi ürünü ithalat aşamasında denetlendi.
424 milyon ürün uygunsuz bulunarak ülkeye girişine izin verilmedi.
İç piyasada da ciddi bir denetim seferberliği yürütüldü:
2009’dan bu yana 708 milyon adet uygunsuz ürün tespit edildi.
Tarım ürünlerinde ise 31 milyar ürün, kalite standartlarına uygunluk açısından denetlendi.
Bu rakamlar, Türkiye’nin ürün güvenliği alanında ne denli kapsamlı bir sistem geliştirdiğini ortaya koyuyor. Yapay zeka destekli denetim sistemleriyle, artık bu denetimlerin daha hızlı, hedef odaklı ve önleyici bir yapıya kavuşması bekleniyor.
Güvensiz Ürünlere Karşı Avrupa Birliği Destekli Proje Başlatıldı
Ürün güvenliğinde dijitalleşmeyi destekleyen bir diğer adım da Avrupa Birliği destekli yeni bir proje oldu. Bakanlık tarafından geliştirilen bu proje sayesinde, e-ticaret ortamında yer alan güvensiz ve mevzuata aykırı ürünlerin yapay zeka destekli sistemlerle tespiti hedefleniyor.
“İnternet üzerinden satılan güvensiz ve mevzuata aykırı ürünleri tespit edebilmek için yapay zeka destekli bir tarama yazılımı geliştirdik” diyen Bolat, sistemin riskli içeriklere proaktif müdahale imkânı sunduğunu ifade etti.
Güvenli Alışveriş İçin Tüm Taraflara Sorumluluk Çağrısı
Konferansta yaptığı konuşmada Bolat, ürün güvenliğinin yalnızca kamu kurumlarının değil, aynı zamanda özel sektör ve tüketicilerin de sorumluluğunda olduğuna dikkat çekti:
“Güvenli ve mevzuata uygun üretim yapan firmaların emeğinin karşılığını alabildiği, kuralları ihlal edenlere ise gerekli müdahalenin uygulandığı bir sistem kurmak temel hedefimiz.”
Bakan Bolat ayrıca, “Ürün güvenliği yalnızca teknik ve idari bir konu değil; aynı zamanda vatandaşlarımızın günlük yaşamını doğrudan etkileyen bir kamu politikasıdır.” ifadesiyle bu konunun önemini vurguladı.
Adil Rekabet ve Tüketici Hakları İçin Yeni Sayfa
Yeni dönemle birlikte, özellikle e-ticaretin yaygınlaştığı günümüzde, adil rekabet ortamının sağlanması da temel amaçlardan biri olacak. Güvensiz ürünlerin piyasadan hızlıca çekilmesi, sadece tüketici sağlığını değil, aynı zamanda mevzuata uygun üretim yapan firmaların ticari itibarını da koruyacak.
Bolat’ın şu sözleri dikkat çekti:
“Adil rekabetin teminatı etkin denetimdir.”
Bu denetimlerin daha hızlı ve doğru yapılabilmesi adına yapay zeka destekli uygulamaların yaygınlaştırılması, Türkiye’yi ürün güvenliği ve dijital denetim alanında Avrupa ile eşgüdümlü bir noktaya taşıyacak.
Dijital Dönüşümle Daha Güvenli Bir Tüketici Ekosistemi
Ticaret Bakanlığı, ürün güvenliği konusunda dijital teknolojilere entegre bir politika izleyerek sadece bugünün değil, geleceğin ihtiyaçlarına da yanıt vermeyi amaçlıyor. Özellikle e-ticaret alanında yapılan bu kapsamlı reformlar sayesinde tüketici memnuniyetinin artması, marka güvenilirliğinin sağlanması ve kamu sağlığının korunması bekleniyor.
www.ankarahaberler.com olarak bu dijital dönüşüm sürecini ve yapay zeka destekli denetim uygulamalarını yakından takip etmeye, kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz.