CHP’de kurultay sürecinin iptali için açılan dava ve gündeme gelen ‘kayyum’ iddiaları, parti içerisinde büyük bir rahatsızlık yaratırken, kritik bir zirvede önemli uyarılar yapıldı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve CHP Parti Meclisi üyesi Engin Özkoç, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara’da özel bir görüşme gerçekleştirdi. Bu toplantıda özellikle Yavaş’ın sözleri, parti içi dengeleri sarsabilecek nitelikteydi.
Kılıçdaroğlu’na Net Uyarı: “Bu Parti Bölünür!”
Alınan bilgilere göre, üçlü heyet, Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı oldukça nezaketli fakat net bir dille uyarıda bulundu. Görüşmenin amacı, kurultay sürecinin iptaliyle yeniden genel başkanlık arayışlarının ve dava süreçlerinin partiye zarar verdiği yönündeki endişeleri aktarmaktı.
Mansur Yavaş, toplantı sırasında yaptığı kısa ama çarpıcı açıklamada şunları söyledi:
“Bu şekilde bir siyaset olursa bu parti bölünür. Benim de siyaset yapma nedenim ortadan kalkar. Hedefimiz iktidar olmak. Bunun için siyasetteyim. Ancak burada hedef CHP.”
Yavaş’ın bu sözleri, partideki bazı çevrelerce “pasif direniş” ve “yeni bir liderlik çizgisi” olarak yorumlandı. www.ankarahaberler.com editörlerinin kulislerden edindiği bilgiye göre, Yavaş’ın bu çıkışı, kurultay sonrası değişim sürecine zarar verecek girişimlere karşı açık bir duruş niteliğinde değerlendiriliyor.
Yavaş: “Siyaset Benim İçin İktidar İçin Var”
Mansur Yavaş’ın ifadeleri, “adaylığa sıcak bakmadığı” yönündeki spekülasyonları da güçlendirdi. Bilindiği üzere, Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde Mansur Yavaş’ın ismi muhalefetin ortak adayı olarak sık sık gündeme gelmiş, fakat Yavaş her defasında “Ben belediye başkanıyım” diyerek adaylık konusuna mesafeli yaklaşmıştı.
Bu görüşme sonrasında ise, bazı kaynaklar Kılıçdaroğlu’nun, olası bir erken seçim ya da olağanüstü kongre senaryosunda Mansur Yavaş’ı cumhurbaşkanı adayı olarak desteklemek istediğini ileri sürdü. Ancak Yavaş’ın, partinin hedeflerinden sapması durumunda siyasetten çekilebileceğini dile getirmesi, bu tür planları da zora sokmuş gibi görünüyor.
Partide “Kayyum” Endişesi Büyüyor
CHP’de bazı delegelerin açtığı kurultayın iptali davası ve mahkemeden çıkabilecek olası “kayyum” kararı, parti içi dinamiklerde tedirginliğe yol açtı. Özellikle değişimcilerin çoğunlukta olduğu PM ve MYK’da bu olasılığın yaratabileceği siyasi kaosa dikkat çekiliyor.
Engin Özkoç ve Vahap Seçer’in de görüşmede, partiye yönelik hukuki girişimlerin “CHP’nin temel ilkelerine ve demokratik yapısına zarar verdiğini” ifade ettikleri belirtildi. Üç ismin de, Kılıçdaroğlu’na doğrudan “bu süreçten vazgeçmesi” yönünde telkinlerde bulunduğu öne sürülüyor.
CHP kaynaklarına göre, Kılıçdaroğlu’nun bu görüşmede kesin bir duruş sergilemediği, ancak süreci yakından takip ettiğini söylediği aktarılıyor.
Siyaset Kulisi: Yavaş’ı Geri Çekme Hamlesi mi?
Ankara siyaset kulislerinde, bu kritik görüşmenin ardından “Yavaş’a yeni bir siyasi görev teklif edilir mi?” sorusu yeniden gündeme geldi. Bazı yorumculara göre, Kılıçdaroğlu’nun yeniden liderliğe yürümek adına, Yavaş’ı yanına çekerek kamuoyundaki destek oranını yükseltmeyi amaçladığı iddia ediliyor.
Ancak Mansur Yavaş’ın tavrı, bu tür hamlelerin karşılık bulmayacağını gösterdi. Özellikle belediye başkanlığı görevine odaklandığını sık sık vurgulayan Yavaş, “iktidar hedefinden uzaklaşan bir siyasetin” parçası olmayacağını açıkça ifade etmiş oldu.
CHP’de Dengeler Yeniden Şekilleniyor
Son gelişmelerle birlikte, CHP içindeki denge savaşları daha da görünür hale geldi. Değişim isteyen yeni yönetim ile eski liderin geri dönüş hamleleri arasındaki bu gerilim, yalnızca CHP’nin değil, Türkiye siyasetinin yönünü belirleyecek unsurlar arasında yer alıyor.
Sürecin nasıl evrileceği, mahkemenin alacağı kararlar ve parti içi tepki mekanizmaları ile birlikte şekillenecek. Ancak bir gerçek var ki, CHP’de 2025 yılı oldukça hareketli geçecek gibi görünüyor.
