2020’de Başlayan Dava Süreci Karara Bağlandı
Oyuncu Ozan Güven ile eski sevgilisi Deniz Bulutsuz arasında 2020 yılında yaşanan şiddet olayıyla ilgili açılan dava, geçen hafta İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi‘nde sonuçlandı. Karar duruşmasında, Ozan Güven hakkında “kasten yaralama” suçundan 2 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Diğer suçlamalar olan “cebir, tehdit veya hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “hakaret” suçlarından ise beraat etti.
Öte yandan, karşılıklı suçlamaların bulunduğu davada, Deniz Bulutsuz’un da yargılandığı “basit yaralama” suçlamasından beraat ettiği açıklandı.
Karar Duruşmasına Taraflar Katılmadı
13 Haziran 2020 gecesi yaşanan olay sonrası başlatılan ve kamuoyunun yakından takip ettiği davanın karar duruşmasına ne Ozan Güven ne de Deniz Bulutsuz katıldı. Tarafları yalnızca avukatları temsil etti. Duruşmada, mahkeme heyeti her iki tarafın sunduğu delilleri ve ifadeleri değerlendirerek kararını açıkladı.
Davada dikkat çeken bir diğer detay ise, tarafların ilk etapta birbirlerinden şikayetçi olmaları ve sürecin bir uzlaştırma görüşmesiyle çözülmeye çalışılması oldu. Ancak uzlaşmanın sağlanamaması nedeniyle savcılık tarafından iki ayrı iddianame hazırlanarak her iki isim de sanık sıfatıyla yargılandı.
Ozan Güven: “Sadece Mahkemeyle İlgileniyorum”
Olayla ilgili uzun süredir kamuoyu önünde sessizliğini koruyan Ozan Güven, karardan günler sonra ilk kez bir etkinlikte görüntülendi. Basın mensuplarının yönelttiği sorulara net ve mesafeli yanıtlar veren oyuncu, dava süreciyle ilgili şu açıklamada bulundu:
“Davayla ilgili konuşmak istemiyorum, yargı süreci devam ediyor. Önemli bir gelişme olursa açıklama yaparız.”
Gazetecilerin, Deniz Bulutsuz’un “Cezaevine gireceği günü bekliyorum” şeklindeki açıklamasını hatırlatması üzerine ise Güven, “Ben hiç ilgilenmiyorum o konuyla. Sadece mahkemeyle ilgileniyorum.” diyerek polemik yaratacak bir tartışmanın içine girmekten kaçındı.
Bu açıklamalar, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Kimileri oyuncunun sergilediği bu soğukkanlı ve mesafeli duruşu “yasal sürece saygı” olarak yorumlarken, kimileri de “duygusuz ve pişmanlıktan uzak bir tavır” olarak değerlendirdi.
Sosyal Medyada Farklı Tepkiler
Kararın açıklanmasının ardından sosyal medya platformlarında binlerce kullanıcı yorum yaptı. Özellikle kadına şiddet konularında hassasiyeti yüksek olan kamuoyu, verilen cezayı yeterli bulmayan mesajlar paylaştı. Bazı kullanıcılar, “Ozan Güven’in kamuya açık şekilde özür dilemesi gerekirdi” derken, bazıları da “Adalet yerini buldu” yorumlarıyla kararı destekledi.
Kadına yönelik şiddetin cezasız kalmaması gerektiğini savunan kullanıcılar, Deniz Bulutsuz’un gösterdiği cesareti de övdü. Bazı hukukçular ise mahkemenin “kasten yaralama” yönünden ceza vermesini, diğer suçlardan ise beraat kararı çıkarmasını “delil yetersizliği” çerçevesinde değerlendirdi.
Ne Olmuştu? Olayın Geçmişine Kısa Bir Bakış
13 Haziran 2020 tarihinde yaşanan olay, kamuoyuna Deniz Bulutsuz’un sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama ile yansımıştı. Bulutsuz, o dönem birlikte olduğu Ozan Güven’in kendisine şiddet uyguladığını, vücudunda ciddi yaralanmalar oluştuğunu ve psikolojik olarak yıprandığını belirtmişti.
Ozan Güven ise bu iddiaları reddederek, Bulutsuz’un kendisine şiddet uyguladığını öne sürmüş ve karşı dava açmıştı. O dönem medya gündeminden düşmeyen olay, birçok sanatçı, gazeteci ve vatandaş tarafından sert tepkilerle karşılanmıştı. Bu olaydan sonra Güven birçok projeden de çıkarılmıştı.
Sanat Dünyasındaki Yansımalar
Kararın ardından sanat camiasından da çeşitli tepkiler geldi. Bazı oyuncular ve meslektaşları, kadına şiddetle ilgili farkındalık mesajları yayımlarken, bazı isimler ise konunun yargıya taşınmasını ve kararın saygıyla karşılanması gerektiğini vurguladı. Henüz Ozan Güven’e destek olan veya karşı çıkan somut açıklamaların azlığı dikkat çekiyor. www.ankarahaberler.com editörleri olarak, sanatçıların bu tür olaylar karşısında nasıl bir tutum sergileyeceğini yakından izlemeye devam ediyoruz.
Hukuki Süreç Devam Edecek mi?
Verilen ceza, üst mahkemeye taşınabilir nitelikte olduğu için Ozan Güven’in avukatlarının karara itiraz edeceği konuşuluyor. Ancak şu an için kesinleşmiş bir karar bulunmadığı gibi, Güven’in cezaevine girip girmeyeceği de henüz netlik kazanmadı. Avukatların kararı istinaf mahkemesine taşıması halinde dosya bir üst mahkeme tarafından yeniden incelenecek.
Ayrıca, olaya dair yeni delil ya da tanıkların ortaya çıkması durumunda, dava süreci daha da uzayabilir. Türk Ceza Kanunu’na göre, 2 yıl 3 ay hapis cezası alan kişiler, bazı durumlarda hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) veya denetimli serbestlik gibi alternatif infaz yöntemlerinden de yararlanabiliyor.
Kadına Şiddet Davalarında Toplumsal Hassasiyet Artıyor
Bu dava, kadına yönelik şiddet konularının medyada ve yargı alanında ne denli hassas ve kapsamlı değerlendirildiğinin bir örneği olarak dikkat çekiyor. Ozan Güven gibi kamuoyunun tanıdığı isimlerin bu tür vakalarla gündeme gelmesi, toplumun farklı kesimlerinde farkındalığı artırırken, aynı zamanda hukuki adaletin sınav verdiği olaylardan biri oldu.
Gelişmeleri takip etmek isteyen okurlarımız için güncel haberler www.ankarahaberler.com adresinde yer alıyor.
