33 Yıl Önce Başlayan Babalık İddiası ve Mahkeme Süreci
Ankara‘da yaşayan N.E. (57) ve kızı M.S.E., tam 33 yıl önce başlayan zor ve yıpratıcı bir babalık mücadelesinin gölgesinde hayatlarını sürdürüyor. Bugün 74 yaşında olan M.T., dini nikah ile evlendiği N.E.’nin kızını babalık kabul etmedi. Evliliklerinin üçüncü yılında doğan M.S.E. için açılan babalık davası sürecinde karmaşık DNA testleri yapıldı. Anne ve kızın yaptırdığı testler pozitif çıkarken, iddiaya göre baba M.T. tarafından tek başına yaptırılan DNA testi negatif sonuç verdi.
Bu sonuçlar nedeniyle baba ve anne arasında yıllarca süren tartışmalar ve anlaşmazlıklar yaşandı. Baba, iddialar doğrultusunda eşi ve kızını terk ederek İstanbul’a yerleşti. Annesi K.E.’nin yanına giden N.E. ise burada da zorluklarla karşılaştı ve sonunda kızıyla birlikte evi terk etmek zorunda kaldı.
25 Yıl Sokakta Yaşam ve Mücadele
Yaşadıkları sorunlar nedeniyle çaresiz kalan N.E. ve kızı M.S.E., Osmangazi ilçesi yol kenarında park halindeki hurda bir otomobilde yaşamaya başladı. Bu zorlu sürecin ardından devlet kurumlarından aldığı destekle iş bulup kendi evlerine yerleşmeyi başardı. Ancak 2017 yılında N.E., kan hastalığına yakalanınca çalışamaz hale geldi.
İşsiz kalmasıyla birlikte ekonomik durumları kötüleşen anne-kız, 2020 yılında yeniden sokakta kalmak zorunda kaldı. 6 ay boyunca hurda otomobilde yaşamını sürdüren ikili, şu anda bodrum dairede kalıyor ancak kiralarını ödeyemediklerinden tekrar sokakta kalma korkusu taşıyorlar.
N.E., yaşadıkları zorlukları ve çaresizliği anlatırken, “Kirayı ödeyemiyoruz. Sokakta kalmak üzereyiz. Ne iş olursa yaparım ama kimseye muhtaç olmak istemiyorum” diyerek, yaşadıkları dramatik durumu gözler önüne serdi.
Tekrar Babalık Testi İstiyor: “Gitmediğim Testte Negatif Sonuç Çıktı”
N.E., yıllar önce yapılan DNA testlerinde kendi ve kızının kan örnekleriyle babalık bağının yüzde yüz tespit edildiğini belirtirken, babanın kendi gitmediği ve tek başına yaptırdığı testin negatif çıktığını söyledi.
“Benim kızım M.S.E. 33 yıl önce dünyaya geldi. Babası onu kabul etmedi. Ankara’da babalık testi pozitif çıktı ama babası İstanbul’da tek başına yaptırdığı testte negatif rapor aldı. Ben gitmediğim testte nasıl negatif çıktı, anlamıyorum,” diyen anne, 33 yıl sonra tekrar test yapılmasını talep ediyor.
Kızıyla birlikte çok zor şartlarda yaşam mücadelesi verdiğini belirten N.E., sözlerine şu şekilde devam etti:
“Telefonlarımızı açmıyorlar, bizi görmezden geliyorlar. Ben hastalıklarımdan dolayı çalışamıyorum, kızım da obezite nedeniyle işe alınmıyor. Ekmek almak için bile fırına gidip ‘Askıda ekmek var mı?’ diye soruyorum. Çok utanıyorum ama artık kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum.”
Bu trajik hikaye ve benzer sosyal meseleler için güncel haberleri ve detayları www.ankarahaberler.com adresinden takip edebilirsiniz.
Anne ve Kızın Hayatındaki Zorluklar
Bu uzun süreli süreç boyunca yaşananlar, sadece bir babalık meselesi değil, aynı zamanda sosyal dayanışmanın ve devlet desteğinin önemini de ortaya koyuyor. Kan hastalığı ve obezite gibi sağlık problemleri ile mücadele eden anne ve kız, sokakta yaşadıkları dönemlerde yaşam koşullarının ne denli ağır olduğunu anlattı.
N.E., iş hayatında uzun yıllar çalışarak evini geçindirdiğini ancak hastalık nedeniyle bu imkanlardan mahrum kaldığını ifade etti. Sosyal hayatta dışlanmanın ve ekonomik zorlukların getirdiği yorgunluk, psikolojik baskılarla birleşince durum daha da kritik bir hal aldı.
Babalık Testlerinde Yaşanan Çelişkiler ve Hukuki Süreçler
Hukuki açıdan bakıldığında, babalık testi sonuçlarının farklı şehirlerde farklı sonuçlar vermesi, davanın daha da karmaşık hale gelmesine neden oldu. DNA testi konusunda yaşanan bu çelişkiler, sürecin uzamasına ve taraflar arasında derin bir güven sorunu yaşanmasına yol açtı.
Uzmanlar, babalık testlerinin yapılma koşullarının sağlıklı ve tarafsız olması gerektiğine dikkat çekiyor. Yanlış veya çelişkili sonuçlar, aile içi ilişkilerde telafisi zor yaralar açabiliyor.
Sosyal Yardımlar ve Devlet Politikaları
Türkiye’de benzer durumdaki ailelere yönelik sosyal yardım mekanizmaları bulunmasına rağmen, bu yardımların etkinliği ve ulaşılabilirliği bazen yetersiz kalabiliyor. Özellikle sağlık problemi yaşayan ve iş gücünden uzak kalan kişilerin yaşam kalitesinin korunması, toplumun öncelikli sorumlulukları arasında yer alıyor.
Bu açıdan, N.E. ve kızının yaşadığı zorluklar, sosyal hizmetlerin iyileştirilmesi ve toplumun daha duyarlı hale getirilmesi gerektiğini gösteriyor.
Sonuç ve Çağrı
N.E.’nin 33 yıl süren babalık mücadelesi, yalnızca bir aile dramı değil, aynı zamanda sosyal adalet, hak ve hukuk mücadelesidir. Anne ve kızın yaşadığı zor günlerde toplumun ve yetkililerin desteği çok büyük önem taşıyor.
Bu haberle beraber, benzer durumda olan kişilere ulaşılması, destek mekanizmalarının güçlendirilmesi ve özellikle adaletin zamanında sağlanması için çağrı yapılmaktadır.
Daha fazla detay ve güncel haberler için www.ankarahaberler.com adresini ziyaret edebilirsiniz.